Hipnoz nedir

Hipnoz sanıldığının aksine uyku değil belki hedeflenen amaca odaklanmış bir uyanıklık halidir. Buna rağmen birinin çıkıp -sanki çok meraklısıymışım gibi gözümün içine bakarak- “Beni kimse uyutamaz” iddiaları oldukça sık rastladığım bir durum. Hipnoz’un uyku ile yakın ilişkili kavramlar oldukları yanılgısına belki siz de düşüyorsunuz. Sanırım hipnoz sözcüğünün yakın tarihine baktığınızda hipnoz ve uykuyu niye birbirine yakıştırıldığını anlayabiliriz. İlk defa İngiliz cerrah James Braid(1795-1860) tarafından kullanılan “hipnotizma” terimi, Yunanca ‘uyku’ anlamına gelen ‘hypnos’ kelimesinden gelir. Bu isim benzerliği dışında hipnoz, bütünüyle kendine özgü özellikleriyle bilinçliliğin farklı bir durumudur ama uyku da değildir.

 Hipnoz’un Tanımı

Hipnozun doğasını anlamak şimdiki bilgi kaynaklarımızla imkansız. Bu nedenle nasıl bir şey olduğunu belki söyleyebiliriz. Bilinçli zihin bir anlamda devre dışı bırakılarak zihni es geçerek bilinçaltı zihninize telkinler yerleştirmektir.Amaçlarımız açısından hipnoz, kişinin, o andaki gerçeğin farkında olmasına rağmen ondan ayrı olduğu hissine sahip yoğun bir fiziksel ve zihinsel rahatlamak durumu olarak görülebilir. Ben bunu rüya içinde rüya görmeye benzetiyorum. Gerçeğin farkında bir yandan dışındasınız.

 Hipnoz’un Tarihi

Hipnoz terimi yaklaşık 150 yıl öncesi kullanılmaya başlansa da Eski Mısır, Persler, Yunanlılar ve Romalıları içeren dünyanın eski uygarlıklarının çoğu telkinin gücünü ve hipnotik durumun kullanışlılığının farkına varmışlardır. Özel bir terapi olarak hipnoz’un kullanımı 18. yüzyıla dayanır. 1950’li yıllara göre bilimselliği tartışılan ve bu nedenle sahne hipnozcularının keşfedip yaygınlaştırdığı hipnoz ancak 1953 yılında İngiliz Tıp Cemiyeti tarafından resmen bir tedavi aracı olarak kullanılabileceği tescil edilmiş. Türkiye de şimdilik böyle bir durum yok. Üniversitelerde eğitim yok. Bir grup ilgililerin kurduğu dernek, zaman zaman benim de eğitimci olarak katıldığım uygulamalı seminerler ve sağlık bakanlığının 2001 yılında Hülya Avşar Show programında hipnoz’un gösteri amacıyla kullanılması nedeniyle yayınladığı “Hipnoz gösteri amacıyla kullanılamaz” talimatı var. Bu konu da kapalı ve umuma açık yerlerde sigara içenlere öngörülen sigara içme cezasına benziyor!

 Hipnoz Pratikte Kimlere Nasıl Faydası Olabilir?

Alternatif Tıp çalışmaları içerisinde hipnoz kendine sağlam bir yer yapmış görünüyor. Hangi meslekten olursa olsun hipnoz öğrenilebilir. Bir çok meslek etkinliğini artırmak için kullanabilir bunlardan bir kısmını örnek olarak vereceğim, gerisini hayal gücünüze bırakarak;

 

Hipnoz’un çözüm olarak kullanıldığı bazı özel durumlar

1

Zayıflama

Diyet ve egzersizler belirli bir ölçüye gelmenizi sağlıyor. Ancak sıkıntıya gelince tekrar yemenizi engellemiyor. Hipnoz burada bilinçaltında yeni yeme alışkanlığını benimsemeyi sağlıyor.

2

Fobiler

Size mantıksız gelen ama başına geleni aciz bırakan karanlık,kapalı yer, uçağa binme vb korkular akıl mantık dinlemiyor. İlaçlarsa yatıştırıcı etkiden öteye gitmiyor.Hipnoz bu sorunlara bire bir geliyor

3

Öğrenme İsteksizliği

Ailelerin çocuğum “Niye ders çalışmıyor sorusuna verebilecekleri pek cevap yok. Özel ders veya özel ilgi de bunaltıyor. Hipnozla sağlanan derslerine sevmesi ve disiplinli çalışma alışkanlığı belki hayatının dönüm noktasını oluşturuyor.

4

Sigarayı Bırakma

Daha önce hiç sigarayı bırakmaya teşebbüs etmeyenlere önermem. Bu konuda onlarca defa bırakıp ancak tekrar başladıysanız bir de hipnoz’u deneyin derim

5

Özgüven Eksikliği

Toplum önünde konuşma, kararlılık, başladığı işi bitirme, çekingenlik, utangaçlık, kendisi hakkında olumsuz düşünme bir çok sorunumuzun başını çekmiyor mu? Hipnoz bu konuda ilaç gibi zaten bunun da ilacı yok.

6

Cinsel Problemler

Erkeklerde ereksiyon, kadınlarda orgazm veya birleşme sorunu olarak tanımlayabileceğimiz soruna viagra gibi ilaçlara bağımlı olmak istemeyenler veya Hafsa Sultan Macunu dışında çözüm arayanlar için önerilebilecek bir yöntem

7

İstemsiz alışkanlıklar

Tırnak yeme, saç koparma gibi tik olmuş alışkanlıklar da insanı toplum içinde zor durumda bırakıyor. Özellikle yetişkinlerde. Doktora gidip de sormaya bile utanıyor insan. Allahtan hipnoz burada da işe yarıyor

8

Altını ıslatma

Yakında geçer diye ya sabır çekilen bu illet de Türk toplumunda yaygın çocuk ilkokula başladığında ise psikolojisini bozuyor.Bu rahatsızlığın pek azı ürolojik. Evlenmek üzere olan veya askere bu sorunla giden kişiler bile olabiliyor. Son çare olmasa bile burada da hipnoz’un etkili olduğundan bahsedebiliriz.

9

Uykusuzluk, sinirlilik, duygusal sorunlar

Bu durumda da hipnoz’un neredeyse %100 etkili olduğu söylenebilir. Karakter bozukluğu olmadığı sürece kesin cevap alabileceğiniz durumlar

10

Dil Öğrenme

Yabancı dil öğreten kurumlarda en yaygın sorun öğrenememek. Burada hatayı kuruma vermek haksızlık olur. Öğrenilecek bilgilerin çok hızlı unutulması öğrenenin yeterince tekrar etmemesi ve dili özümseyememesi durumunda bilinçaltı da güçlü bir iz bırakan hipnoz yöntemi uygulanmaktadır.

 Hipnoz ve Bilinçaltı İlişkisi

Bilinçli zihniniz hipnoz’un etkisi altına girdiğinde, düşüncelerin (telkinlerin) artan etkileri doğrudan bilinçaltına ulaşarak harekete geçer. Üstelik zihninizin bilinçaltı aşaması gerçek benliğinizin yakın müttefikidir. Çünkü geçmiş yaşamlarınızdaki deneyimlerinizin tüm anıları bilinçaltınıza gömülüdür ve bilinçaltınız neyin gerçek olduğunu bilmekten çok da uzak değildir. Mantık yürütememesi nedeniyle, gerçeği gerçek olmayandan ayırt edemez. Fakat içgüdüsel olarak gerçeğe doğru çekilir.

Şimdi bu kadar laftan bir şey anlamadığınızı düşünebilirsiniz sanırım bir örnek verirsek daha iyi anlaşılır. Şöyle ifade edelim ;

Yaşadığımız bir deprem anı korku, heyecan ve duygularımızı o kadar keskinleştirir ki. Her an tekrar deprem olabileceği ve ölebileceğimiz düşüncelerimizde tekrar ede eder bilinçaltına kayıt olur. Bu korku ve heyecan uyku düzenimize hatta kalbimizde ritim bozukluğuna ve silsile yoluyla başka sorunlar yaşamamıza neden olur.

Bu örnekte görüleceği üzere, düşüncelerimiz sadece zihinsel durumumuzu, hislerimizi ve duygularımızı değil, fiziksel bedenimizin hassas hareketlerini ve düzenlemeleri de belirler. Bu değişimler gönüllü ve bilinçli olarak ortaya çıkmazlar. Bilinçaltı zihnimize aktarılan yoğunluğun etkinliği oranında belirlenir ve genellikle beklenmedik bir anda bize sürpriz yaparlar.

 Kimler Hipnoz Yapabilir?

Yasalarımızda bunun tanımı net olarak yapılmamıştır. Yine de konunun suistimale açık yönlerini göz önünde bulundurarak Tıp doktorları, psikologlar ve bu konuda eğitim almış muhtelif mesleklerden herkesin kullanabileceği söylenebilir (öğretmenler, istihbarat elemanları, antrenörler, profesyonel konuşmacılar vb.)

Hipnoz bu yönüyle sanki birine kontrolü veriyor, denetimimizi kaybediyormuş gibi gelse de aslında bu ilişkilerimizde karşılıklı güvenle her gün olan bir durum. Gün içinde farkına varmadan da kişi birini hipnoz edebilmekte veya birileri hipnotik etki altına girip çıkabilmektedir.

 Hipnoz Gücünü Telkinlerden Alır

“Bir insana kırk gün delisin dersen delirir” Atasözümüz telkinin gücünü açıklaması yönüyle ilginçtir. Şimdi beğendiğiniz bir insanın olumsuz özelliklerine odaklanıp ne kadar çirkin olduğunu düşünmeye başlayın (tabi güçlü bir inançla). Garantisi var birkaç gün içinde nefret etmeye başlarsınız. Bu örneği kasıtlı olarak verdim. Çünkü bu gücü genellikle olumsuzlara odaklama konusunda daha becerikli olduğumuzu söyleyebilirim.

 Günlük Hipnotik Durumlar

Aşk bir hipnozdur. Etkisi altında kaldığı bu duruma mantıksal kılıflar bulsa da bu etkinin gücüne aslında teslim olmuştur. Yoğun bir dikkatle kitap okurken veya televizyon seyrederken ya da biriyle konuşurken bize seslenen diğer kişiyi duyamamamız yine hipnotik bir etkiden kaynaklanır. Akşam yatarken sabah 04.00’de kalkmamız gerektiğini düşünerek yatmamız sonra da gözümüzü açtığımızda saatin tam 04.00 olduğuna şahit olduğunuz durumlar olmuştur. Aslında bu durum da kendi kendimize yaptığımız hipnotik telkinlerin ürünüdür. Uzun süre tiryakisi olduğu sigarayı bırakanlardan dinlediğim “Şöyle bir olay oldu sonra müthiş bir tiksinti geldi işte o gün bu gündür sigarayı bir daha ağzıma almadım” ifadeleri de aslında hipnotik etkinin sağlandığını gösterir. Bazen de saatlerce sürecek bir işi çok kısa süre içinde yapıp sonra da bunu nasıl yetiştirdiğimizi hayretle düşündüğümüz durumlarda hipnotik etkiyle açıklanır.

 Hayatımız Hipnoz

Pek çok insanın fark etmediği şey telkin almak için hipnotik durumda olmak gerekmediğidir. Telkine yatkınlığın hipnozda arttığının doğru olduğu söylenebilir; ancak tam uyanıkken de telkine açık hale gelebilirsiniz.

Hiç durmadan kendi kendinize telkinler veriyorsunuz. Bilinçli zihindeki malumatın doğrudan bilinçaltı zihne kaydığı ileri sürülmektedir. Bu yüzden her bilinçli düşünce zihninizin daha derin kısmının inşasına katkıda bulunur. Bu demektir ki, hipnoterapi ve kendi kendine hipnozun zaman içindeki etkileri, büyük ölçüde inanç sisteminizi etkileyen düşünceleriniz vasıtasıyla bilinçaltınıza geçirdiğiniz gündelik telkinlerinizin türüne bağlıdır. Belki de kader olarak tanımladığınız hayatınızı şekillendiren düşüncelerinizdir.

“İçinizdeki güçle ne kadar çok ilişki kurarsanız hayatınızın her alanında o kadar özgür olursunuz.”